Bir Fintek Şirketi olarak FIT – Ahmet Bilgen

by İrem Sokullu 0

“Bugüne kadar Türkiye’de milyar dolarlık bir BT firması oluşmadı. Evet, çıkabilir ama bu yarın olamaz, fazlandırmak gerekiyor. “

Elektronik faturadan, e-defter ve e-arşiv faturası gibi yasal zorunluluklara çözüm üreten FIT’in danışmanlıktan, ürüne oradan da bulut şirketine uzanan bir rotası var. Bugün kendisini bir Fintek şirketi olarak tanımlıyor. Yasal zorunlulukların yanında müşterilerine katma değer kazandıracak elektronik denetim gibi ürünleri Türkçe ve İngilizce geliştiriyor. Sistem, beş yüzden fazla kontrolü yarım dakikada raporlayabiliyor.

SAP Almanya, geliştirdikleri FIT SAP Elektronik Defter ürününü bütün haklarını satın alarak dünyada kendi ürün yelpazesinde üç yüzden fazla uluslararası şirkete sattı.

FIT, Hollanda merkezli REVO Capital’den iki yıl önce bir yatırım aldı. Türkiye’deki daha önceki yatırımlar genellikle internet şirketlerine ya da yerel müşteri potansiyelini hedefleyen danışmanlık şirketlerine yapıldı. FIT yatırımının önemi ürün değerini arttırıcı olması.

FIT, ABD, Portekiz ve İngiltere ile iş birlikleri yapıyor.

FIT Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bilgen ile hoş bir söyleşi yaptım.

Neden bulut?

Operasyonel ve toplam sahip olmada ciddi avantaj sağlıyor çünkü sadece donanım almak yeterli değil. Sistemi yaşatabilmek ve bakımı ciddi bir emek ve yetkinlik gerektiriyor. Bir felaket durumunda doğru müdahale edebilmelisiniz. Teknoloji altyapısı olarak hem SAP hem Oracle’ın sunduğu bulut çözümler mimarisini ve teknoloji altyapılarını profesyonel olarak kullanıyoruz. Bulut altyapısı için Türkiye’deki veri merkezleri ile çalışıyoruz. Hem kendi bulut sistemimizi tutuyor hem de müşterilerimize özel bulut hizmetleri sunuyoruz. Altmıştan fazla şirket bu hizmetimizi kullanıyor.

Bulut çözümlerinde ciddi bir siber güvenlik tedirginliği var. Bununla nasıl baş ediyorsunuz?

Evet, maalesef, hiç kimse yüzde yüz “ben güvenliyim” diyemiyor. Bilinen endüstri standartlarını ve gerektiğinde bu konuda uzman firmalardan da hizmet alarak sistemlerimizde uyguluyoruz. Ekiplerimiz tedbirlerini alıyorlar ve bugüne kadar veri kaybı, saldırı gibi bir sıkıntı yaşamadık.

Bayileriniz de var.

2009’da e-dönüşüm konseptiyle finansal çözümler sunduk. 1.000’e yakını büyük ölçekli olmak üzere 6.000’e yakın müşterimiz var. Bu potansiyeli büyütmek üzere kendimiz her yere gidemeyeceğimiz için bayilik sistemine geçtik ve bugün 50 civarında bayimiz var. Ayrıca işbirlikleri de yapıyoruz mesela Türkkep.

Ürünlerinizin doğaya saygılı olduğunu söylüyorsunuz.

Evet, ürünlerimiz ticari hayatta işletmelerin hayatını kolaylaştırmanın yanında doğaya da saygılıdır. Ayda bir buçuk milyon sayfa defter basan mükellefler, elektronik defter uygulaması ile artık tamamen elektronikleşti. Türkiye’de kâğıtsız ofis uygulamalarının yaygınlaşması gerekiyor. Brezilya’da ağacın kesilmesi, kâğıt haline dönüştürülmesi, bunun gemi, kamyonla taşınması, masanıza gelmesi, lojistik sistemleri, ofis elektriği, toner vb. tüm masrafları ve karbon tüketimini düşünün. Bunlara çözüm sunuyoruz.

Tedarikçi finansmanı ile ilgili yeni bir ürününüz çıkıyor.

Tamamlayıcı ürünlerle Fintek alanına daha fazla kaymaya başladık. Tedarikçi finansmanı ile ilgili bir şirket kuruyoruz. Finansman ihtiyacı olan firmaların üç, dört hafta uğraşarak, bankalardan, faktöring kurumlarından karşıladıkları finansman ihtiyacını bir, iki gün hatta saatler içinde alabilecekleri bir platform kuruyoruz. Burada finansmancılar, müşteri ve tedarikçileri buluşturuyoruz. Türkiye’de büyük bir iş hacmini oluşturmayı planlıyoruz.

Milyar dolarlık bir BT firması Türkiye’den çıkar mı ve FIT’in gelecek planları nelerdir?

Öncelikle ülkenin şartlarını göz önüne almak gerekiyor. Bugüne kadar Türkiye’de milyar dolarlık bir BT firması oluşmadı. Evet, çıkabilir ama bu yarın olamaz, fazlandırmak gerekiyor.

Teknoloji nereye gidiyor? On sene sonra neler konuşacağız?

Bence tamamen farklı konuları konuşacağız. Örneğin yapay zekâ ki ucu bucağı henüz gözükmüyor. Robot teknolojileri ile insanlara destek veren cihazlar olacak. Endüstrinin, insanların gelişimi ve çıkan ihtiyaçlara bağlı alışılmamış teknolojiler çıkacak. Bugünden bir örnek verecek olursak; Facebook arama motoru için bir çeviri programı aradı ancak dünyada buldukları herhangi bir çeviri programı işlerini görmedi. Bir Facebook dili var, mesela kullanıcı “Ne haber” i “nhbr” yazıyor. Kendi FB jargonu ile çalışanını icat ettiler.

Ama bir şirketin yaşayabilmesi için her zaman bir muhasebe sistemine ve raporlamaya ihtiyacı olacak.

Siz de startup’lara yatırım yapıyorsunuz. Gençlere neler tavsiye edersiniz?

Evet, mesela, ön muhasebe programı satan Paraşüt’e destek olduk. Bir avukat, bir startup şirketin bütün ön muhasebe ihtiyaçlarını çok rahatlıkla karşılayabilen bir ürün.

Gençler, öncelikle yapacakları işi en iyi şekilde yapabilecek konuma gelmeliler. Sonra da bir yol haritası belirlemeliler, mesela iki yıl bu işte çalışırım, sonra şöyle bir girişim yapabilirim veya bu alanda profesyonel hayata devam edebilirim gibi. Her startup kuran para kazanacak ya da mutlu olacak diye bir kural yok. Girişimciliğin kendine göre hazları olsa da zorlukları da çok. Amerika’da bin tane girişimden sadece iki üç tanesi başarılı olabiliyor. Ay sonu faturaları, maaşları kim, nasıl ödeyecek hesaplamak gerekiyor. Bence gençlerin bir konuda uzman olmaları en önemli noktadır. Altın bilezik takmış olmaları ve bu bilezikleri sayesinde zor günleri atlatma güvenceleri olmalı.

Çok teşekkür ediyorum.

Benim için zevkti.

FIT Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bilgen ile yaptığım söyleşiyi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

İrem Sokullu

İstanbul’da doğdu ve hep İstanbul’da yaşadı. KAL'dan sonra Marmara Üniversitesi’nde Almanca Enformatik Bölümü’nde okudu. SAP Türkiye’de başladığı danışmanlık ve proje yöneticiliği kariyerini freelance olarak devam ettirmektedir. Seyahat etme hobisi onu bir noktada fotoğrafla buluşturdu ve fotoğraf onun için büyük bir tutkuya dönüştü. İçine girdiği dünya onu sosyoloji eğitimi görmeye ve kendi yaşadıkları üzerine yazmaya yöneltti. Gelecekteki yaşam üzerine kafa yormaktadır..