Aziz Sancar Kristal Elma 2016’da

by İrem Sokullu 0

Gençlere tavsiyeleri sorulduğunda: ‘Çok çalışın. Çevrenizde olan biteni takip edin. Yeni teknolojileri işinizde kullanın. Benim başarımın sırrı budur‘ dedi.

Kristal Elma 2016’da Aziz Sancar’ın Nebil Özgentürk tarafından yapılan belgeselini seyrettik. Gerçekten muhteşem bir insan. Belgesel de iyi hazırlanmıştı. Ardından ABD’ye bağlandık ve konuşmasını dinledik.
( https://www.youtube.com/watch?v=B0gLS500sVg )

Aziz Sancar’ın bilimsel çalışmaları DNA onarım ve biyolojik saat konularını merkeze alıyor.

DNA onarımı kanserin hem önlenmesi hem de iyileştirilmesi açısından önemli. Sancar, DNA onarımının Piri Reis haritasını çıkarttığını söyledi. En son ve konuşmasından bir hafta önce bilimsel bir dergide yayınlanan makalesinden bahsetti. (İnsan genomunun tek nükleotid çözünürlükte DNA hasarı ve onarım haritaları ) Bu çalışmayla ilgili “kanser tedavisinde en çok kullanılan Cisplatin adlı ilacın DNA ve insan genomunu nasıl tahrip ettiğini ve kanser hücrelerinin kendilerini nasıl koruduklarına dair bir çalışma yaptık ve bununla kanser tedavisine fayda sağlanacaktır“ dedi.

Gençlere tavsiyeleri sorulduğunda: ‘Çok çalışın. Çevrenizde olan biteni takip edin. Yeni teknolojileri işinizde kullanın. Benim başarımın sırrı budur‘ dedi.

Çok çalışın” başarılı insanların fazlasıyla verdikleri bir mesaj. Diğerlerinin yaptıklarından farklı bir eser ortaya koymak istiyorsanız sadece zekânıza güvenemiyorsunuz. Pratik yapmanız, üzerinde düşünmeniz ve birçok zevkten mahrum kalmanız gerekiyor.

Eğitimli insanların genellikle zeki, okumuş ve şanslı addedilerek çalışmadan başarı elde ettikleri düşünülüyor ki; bunun öyle olmadığının en güzel örneğini Aziz Sancar veriyor.

Tıp Fakültesini İstanbul’da okumama rağmen Dolmabahçe Sarayı’nı mezun olunca gördüm ve hayatımda hiç tatil yapmadım” diyor.

Nobel yolculuğu 40 yıl süren Aziz Sancar’ın hiç tatil yapmadığına insanın inanası gelmiyor ama sıra dışı başarılar uzun soluklu çalışmadan geçiyor.

Sancar’ın çocukluğundan aktardığı hoş hikâye onun sabrını da bize anlatıyor:

Ailede inatçı olarak bilinirdim. Türkiye’de de bir söz var biliyorsunuz “eşek kadar inatçı diye”. Bizim evimizden iki km uzaklıkta bir bahçemiz vardı. Bir gün eşeğe bindim ve bahçeye gideceğim. Eşek bahçeye yüz metre kala durdu ve yürümüyor. İkimize de inatçı diyorlar. Ben de eşeği dürtmedim, kim pes edip yürüyecek diye. Bir saat oldu beş saat. Tam olarak ne kadar süre geçti bilmiyorum. Eşek vazgeçti ve yürüdü.

Eşi, Biyokimya ve Biyofizik Profesörü Gwen Sancar en büyük destekçisi. Eşiyle birlikte yürüttükleri Türk Evi Projesi onlar için çok önemli. İkinci evin inşaatına başlanan projenin amacı: Türkiye’den ABD’ye giden Türk gençlerini uyumlandırmak. Ayrıca Amerikalıların yüzde 90’ının Türkiye hakkında hiç fikri olmadığı tahmin ediliyor ve Sancarlar ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak istiyorlar.

Devletten destek almak istemiyorum. Bu ev Türk halkının evi olsun. Türk halkından destek bekliyoruz ” diyerek herkesi projenin parçası olmaya davet etti. (http://www.carolinaturkevi.org/photos.htm)

Rol modeliniz kimdir sorusunun cevabı ise ‘Atatürk’ oldu. Sözlerine “Atatürk’ü incelediğimde her zaman bilim ve teknolojiyi ön plana koyduğunu fark ediyorum. Sadece vatan, millet, Sakarya diyerek ilerleme olmaz. Diğer ülkeleri yakalamak istiyorsak bilimde ilerlemeliyiz” diyerek devam etti.

Ülke sevgisini her an hissettiren Aziz Sancar, “ Benim iki olmazsa olmazım çok çalışmak ve vatan sevgimdir. Türkiye’ye nasıl barış getirebilirim diye düşünüyorum. Yolunu bulsam Nobel’i de bilimi de bırakır gelirim. Türkiye’de barış tek dileğimdir” derken hem kendisinin hem bizlerin gözleri yaşardı.

Türkiye, Aziz Sancar gibi bir değere sahip olduğu için çok şanslı.